28 Mart 2020 Cumartesi

Evde Ekmek Yapımı

Dışarıdan gelen ekmeği de yıkayamayacağını farkeden yurdum kadınları evde ekmeğini yapmaya başladı. Tamam kabul ben de onlardan biriyim. Bu olaylardan önce de denemek istiyordum ama mecbur kalınca daha hızlı ilerliyor birşeyler.
Siz de benim gibi virüslü el değmeden, temiz temiz kendi ekmeğimi yapayım diyorsanız vereceğim linkteki tarifi deneyin derim. Şükran Kaymak'ın tam tutan kolay ekmek tarifi.
Bu da benim bebeğim:)
Sırada ekşi maya yapmak var. Herkes marketlerde mayaların tükendiğinden bahsediyor. Yarın bir gün mayasız kalırsak deyu ekşi maya işine girmekte de fayda var gençler. Benden söylemesi.

27 Mart 2020 Cuma

Coronavirüs Günlerinde Evde Ne Yapalım?

Bilimkurgu filmlerini aratmayacak günlerden geçiyoruz. Tüm Dünya'yı etkisi altına alan koronavirüs aylar sonra bizim ülkemize de geldi. Yapılacak en iyi şeyse evden çıkmamak, tedbirli olmak. Hoş, bu kurallara uyan kaç kişi var ülkede bilemiyorum zira zarureten dışarı çıktığımda insanların halen ortalarda salına salına gezindiklerini gördü bu gözler.
Madem mecburi olarak evdeyiz normal zamanlarda yoğunluktan yaşamadığımız bir hayat stilini hayata geçirmenin tam zamanıdır. Olabildiğine yavaş, rahat,  verimli günler...

Ben de kendime şöyle yüzeysel ve esnek bir plan yaptım. Belki sizlere de ilham olur umuduyla yazıyorum.

1. Kuran-ı Kerim okumaya ağırlık vermek,
2. Uzun zaman önce alıp Fatiha suresinden ileriye gidemediğim:) tefsirden okumak, 
3. 3 günde bir kitap bitirmek, ama sindirerek ve notlar alarak
4. Pilateste istikrarlı olmak,
5. Her gün evin az dokunulan, unutulmuş bir yerini temizlemek/düzenlemek,
6. Yeni tarifler denemek, bu madde biraz tehlikeli ülkede corona bitince başımıza obezite çıkacak bu gidişle😀

26 Şubat 2020 Çarşamba

Eltilerin Savaşı

Pek sevgili eltişko(!)larımla hangi filme gidelim diye bakınırken karşımıza bizden bir film çıktı. Filmde Gupse olduğunu görünce de Türk komedilerine olan önyargımıza rağmen filme gitmeye karar verdik. 
İyi ki de gitmişiz. Kahkahalara boğularak izlediğim ilk Türk komedisi oldu kendileri. Gupse'nin oynadığı karakterin pembik gelin halleri, sosyal medyada sürekli gördüğümüz gibi 'canım kocam/evim'  konulu paylaşımları, aileye yeni gelen eltisine yaptıkları hepsi ama hepsi bugünü anlatan trajikomik sahnelerdi.
Ancak film herkesin seveceği, herkesle gidilebilecek türden değil; bunu belirtmiş olayım. Beylere ve evlilik müessesesine uzak olanlara çok da komik gelmeyecek bir film olabilir. Biz evli ve eşleri arkadaş olan bir grup olarak gittik ve inanılmaz eğlendik. Böyle bir kitleye gönül rahatlığıyla tavsiye ederim. Pişman olmazsınız.

11 Şubat 2020 Salı

Bu Ülke

Gerçek bir okur, hangi kitapları okuyacağıyla ilgili tavsiyelere muhtaç değildir. Kendini tanır, okurluğunun farkındadır. Okuduğu kitaplar onu diğer kitaplara götüren yegane vesiledir.Hakiki manada okur olmayıp yeni bir kitaba başlamadan önce yönlendirmeye ihtiyacı olanlar ise, 'ölmeden önce okunması gereken bilmem kaç kitap' başlığındaki pek çok listeyle karşılaşmıştır. İşte bahsedeceğim bu kitap da o minvaldeki listelerin olmazsa olmazlarından; 'Bu Ülke'.

'Düşünceye cazip ve parlak bir biçim vermek küçültür düşünceyi. Büyük yazar içinden gelen sesi olduğu gibi haykırandır.' der Cemil Meriç. Sanki kendi üslubundan bahseder. Yazılarında düşüncelerini olduğu gibi işlendiğini görüyor ve hap bilgiler halinde alabiliyorsunuz.




Düşünce dünyanız için ufuk açıcı bu kült eserin neden çoğu kitap listesinde yer aldığını kitabı bitirdiğinizde anlıyorsunuz. Yalnız kitapta ilerlemek büyük emek istiyor. Aforizmalarla bezeli paragrafları sindirmek ve sıkılmadan devam etmek ara ara zorlasa da esas sorunun, konuların birbirinden bağımsız ve karmaşık ilerlemesi olduğunu düşünüyorum. Kitapta aradaki kopukluklar bazen can sıkıcı olsa da farklı zamanlarda yazılmış makalelerden derleme olduğunu bilerek okumak bir nebze rahatlatıcı olabilir.

Her güzelin meşakkati olur. Buna rağmen okuyun okutunuz efendim:)

30 Ocak 2020 Perşembe

Corona mı Virüs?

Malumunuz son günlerde Çin'in Wuhan şehrinde ölümcül bir virüs ortaya çıktı. Şehir karantinaya alındı alınmasına ama yine de virüsün ulusal ve uluslararası olarak yayılmasının önüne geçilmesi neredeyse imkansız. Ortaya çıkış şeklinden- Çin'in nüfus kontrol politikası kapsamında başlatılıp sonrasında olayın kontrolden çıkması gibi söylentiler mevcut- bahsetmeyeceğim. 



Beni düşündüren şey eşimin ortak iş yaptığı Çin firmasından birileriyle bu süreçte etkileşimde bulunup bulunmadığıydı. Ah keşke kötüyü çağırmasaymışım!

Geçen hafta Wuhan üzerinden Türkiye'ye gelen bir elemanımız eşim ve ekibiyle görüştükten bir süre sonra karantinaya alınmış, yetmemiş eşi de grip tanısıyla(!) hastanede yatmaktaymış. Duyduğum anda dehşete kapıldığımı söylememe gerek yok herhalde. Bu korkunç senaryonun olmaması için tek çözüm bolca dua etmek. Bir de C vitamini ihtiva eden meyveleri hunharca yeyip yedirmek sanırım.

13 Ocak 2020 Pazartesi

Hüma'dan Haberler

Merhabalar sevgili blog dostlarım. 
Dostlarım diyorum lakin bu yazımı okuyacak bir dostun kalmış olma ihtimalinden bir miktar şüpheliyim. Zira iki yıldır bloguma uğramamış olmamdan ötürü, bir elin parmaklarını geçmeyen okuyucu kitlemin de benden umudunu kesip başka diyarlara göç ettiklerini düşünüyorum. 
Peki neden iki yıldır yoktum? Ya da Hüma bu süreçte neler yaptın?, diyecek olursanız 'Çok makul sebeplerim vardı.' diyebilirim.

En mühim havadisle başlayayım o halde. Hayat arkadaşım, biricik eşimle tanıştım ve güzel bir yuva kurduk. Ve bilirsiniz yuva kurmak o kadar da kolay bir iş değildir. Hele ki Türkiye şartlarında. Şartlar filan diyorum ama işi maddi açısından düşünmeyin hemen. Canım memleketimin canım adetlerinin her birini bin bir özenle gerçekleştirmeye çalışırken bir yandan kuracağınız yuvanın 'yuva' olması için aşk ve sevgiden sonra en gerekli olan şeylere; misal ekmek bıçağına veya tuvalet maşrapasına sahip olmanız gerekiyor. Çünkü bilirsiniz tuvalet maşrapasız bir yuva düşünülemez. E bu süreçte de bir yandan da başınızda kavak yelleri eser iken bloga yazı girmek ertelenebilir bir durum olacaktır. 


Diğer taraftan bu süreçte 1 sene sonra bırakmak mecburiyetinde kalacağımı bilmeden yüksek lisansıma başladım. Bilimsel hazırlık evresini başarıyla tamamladım lakin tam da o sıralar - Allah'ın işine bak- bir kuruma atandığımı öğrenerek iş hayatına çok da hızlı olmayan bir giriş yaptım. Tabi hem evlilik hem iş hem de ders saatlerimin mesaime uymamasıyla yüksek lisansıma ara verme kararı aldım. Bence ara verdim ama okulum öyle düşünmüyor olabilir.

Velhasıl- kelam aslında yazmak için bolca malzeme biriktirdiğim lakin bir türlü fırsat bulamadığım bir dönemden sonra tekrar buralara döndüğümü, ya da dönmeye niyetlendiğimi duyurmak isterim. 

Görüşmek üzere...

26 Ağustos 2017 Cumartesi

Nazar Adamı Öldürür mü?

Cevap veriyorum, evet arkadaşlar bazen öldürür. Nereden biliyorsun diyorsanız bu konuda yapılmış pek çok bilimsel çalışmayla karşılaştım! Kimler yapmış bunları, ben hiç duymadım derseniz de kusura bakmayın o sizin ayıbınız:D Konunun duayenlerinden Mahalleli Teyze'nin çalışmalarını okumamış olmak büyük cehalet.
Bir bilim insanı kimliğimle elbette ki geçerlik ve güvenirliği yüksek olan söz konusu çalışmaları destekliyor ve bu nadide akademik bilgi havuzuna ben de yenilerini ekliyorum.


Şimdi izninizle yayınladığım son çalışmamda kullandığım bir vakayı sizlere takdim edeyim.
"H.
23 yaşında
İlk şikayetleri 2017 kışında başlamış. 2 gece karın ağrısı ve kusma şikayetiyle acile başvurmuş. Sonuncusunda ise mide- bağırsak sistemini iflas ettirmek suretiyle acile kaldırılmış. Enfeksiyon teşhisi konularak evine gönderilen hasta 2 gün sonra toprak zeminde kayıp düşmek suretiyle bacağını çatlatmış. Buna ek olarak menisküsünde yırtık ve çapraz bağlarında zedelenme gözlenmiş. Hasta bir buçuk ay boyunca yerinden kalkmamak, kalkıyorsa da koltuk değneklerinden destek almak koşuluyla evine gönderilmiş.

Prof. Dr. M. Teyze ve arkadaşlarının da dahil olduğu çalışmada yapılan deney ve gözlemlerin sonucu "nazar adamı öldürür" hipotezini ' hassas kızlar' evreninde desteklemektedir. Nazarın aniden gelen kaza, bela, hastalıklarla neden- sonuç ilişkisi içinde olduğu düşünülmektedir. Buna ek olarak nazarın makam, mal ve güzellikle doğrudan ilişkisi olmadığı tespit edilmiştir."

Peki nazar konusunda siz ne düşünürsünüz?